TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından düzenlenen, XI. Uluslararası Katılımlı Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi (BTKS), bugün Denizli Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen açılış töreniyle başladı.
Çok sayıda kurum ve kuruluşun desteklediği ve 16-18 Ekim tarihleri arasında Denizli’de 11. kez düzenlenecek olan alanında tek Uluslararası Katılımlı Bakım Teknolojileri Kongre ve Sergisi’nin ana teması bu yıl “Akıllı Ortamlar/Güvenli Bakım” olarak belirlendi. Çağdaş bilgi ve teknolojinin etkin şekilde tartışıldığı bir platform olma niteliğinin yanı sıra, Bakım Mühendisliği Meslek Disiplininin gelişmesi ve kurumsallaşması yönündeki çalışmalara da ivme kazandırmanın hedeflendiği kongrenin yanı sıra bakım teknolojileri ile ilgili bir serginin de düzenlendiği etkinlik üç gün sürecek.
Kongrenin açılış konuşmaları, MMO Denizli Şube Başkanı Umut Cüneyt İyiol, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun tarafından yapıldı.
Kongrenin açılışında MMO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, özetle şöyle konuştu:
“Ülkemizin makina ve üretim ara girdilerinde dışa bağımlılığın ve işletme maliyetlerinin arttığı, teknolojideki gelişmelerin takibinin vazgeçilmez olduğu günümüzde, makina ve tesislerin arızasız, sorunsuz, verimli, uzun ömürlü çalıştırabilmesi, doğru ve planlı bakım yaklaşımı ile olanaklıdır.
Ülkemizde bakım faaliyetlerine harcanan kaynağın Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yaklaşık yüzde 1’i civarında olduğu dikkate alındığında bakımın aynı zamanda başlı başına bir ekonomik faaliyet olduğu; Bakım Mühendisliği ve yönetimi konularında atılacak adımlar ve getirilerinin azımsanmayacak bir boyutta olduğu görülmektedir.
Bilindiği üzere mühendislerin bir bölümü, tesis ve işletmelerde “bakım mühendisi” olarak çalışmaktadır. Bir işletme veya sistemin güvenirliği, bakım mühendisliği, “güvenirlik mühendisliği” gibi yeni terimlerle de tanımlanabilmektedir.
“Bakım Mühendisliği” konusunda taraflarca ortak bir dil geliştirilmesi ve eğitimin sürekliliği, tartışılmaması gereken hususlardır. Bakım mühendisi ve her kademedeki bakım personelinin, teknolojik gelişmeler ışığında sürekli eğitim ve mesleki gelişimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bakım Mühendisi eğitimleri Odamızca devam ettirilmekte olup Uygulamalı Eğitim Merkezlerimizde, mühendislere ve ara teknik elemanlara yönelik onlarca konuda eğitim verilmektedir.
Bakım Mühendisi ve personeline her zamankinden daha fazla ihtiyaç var
Odamız; bakım bilincinin işletmeler ve sanayide yerleşmesi, bakım ile diğer birçok konu arasında bağ kurmak gerektiğine inanmaktadır. Bizce bakım faktörü, yalnızca üretim açısından ele alınmamalı, bağlantılı olduğu bir sistemin verimliliği ve sürekliliğinin sağlanması için bakım yönetim sistemlerinin yürürlüğe girmesi, işçi sağlığı, iş güvenliği, enerji verimliliği, çevresel zararların önüne geçilmesi vb. faktörler açısından da önemsenmelidir. Çünkü sistemlerde oluşan arızalar ve aksaklıklar nedeniyle büyük can ve mal kayıplarıyla birlikte çevre felaketleri de oluşabilmektedir. Belirtmek gerekir ki, bakımlı bir tesiste iş kazaları minimum seviyede olacaktır.
İş kazaları ve iş cinayetlerinin arttığı, ölümlü iş kazalarında Avrupa’da ilk sırada bulunan
ülkemizde bakımın öneminin ilgili bütün taraflar açısından anlaşılması şarttır. Bakım, işletmelerin sürekliliğinin sağlanması açısından büyük önem kazanmıştır ve bu alanda eğitilerek belgelendirilmiş Bakım Mühendisi ve personeline her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Kısaca, uzman bir bakım ve denetim mekanizması bulunmayan bakımsız bir makina veya sistemden dolayı gerçekleşen kazaların, can, mal ve iş kayıplarının önlenmesi olanaksızdır.
İnsanca yaşam mücadelemizi büyütmeye çağırıyorum
Geçmişte ülkemizin kalkınma ve sanayileşmesinin asli gücü olan mühendisler bugün, özelleştirmelerin, kamu kaynak ve varlıklarının talanının, fason-taşeron üretimin, güvencesiz çalışma koşullarının, düşük ücretlerin, mesleğimizin itibarsızlaştırılması ve değersizleştirilmesinin, geçim güçlüğü içindeki emeklilik koşullarının, eğitimdeki nitelik aşınması ve geleceksizliğin, işsizlik ve yoksullaşmanın olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıyadır.
Meslektaşlarımızın düşük ücret, işsizlik, yoksulluk gibi acil sorunları, mühendis asgari ücreti tespiti, özlük haklarımızın verilmesi-geliştirilmesi, mesleki denetim yetkilerimizin tanınması, eğitimde nitelik düşmesi sorunları ile karşı karşıyayız.
Tüm meslektaşlarımızı sesimize ses, gücümüze güç katmaya, planlama, sanayileşme, kalkınma, hakça paylaşma kamucu politikaları temelinde; kamusal yarar, kamusal hizmet, kamusal denetim, tam istihdam, güvenceli çalışma ve insanca yaşam mücadelemizi büyütmeye çağırıyorum.
Cumhuriyetin iktisadi ve sosyal kazanımları büyük bir tasfiyeye uğradı
Cumhuriyet ile birlikte ülkemizin sanayileşmesi, kalkınması sürecinde mühendis, mimar, şehir plancılarının katkıları büyüktür. Belirtmek gerekir ki bu katkılar, bilime verilen önem ve laiklik sayesinde mümkün olmuştur. Ancak yakından bildiğimiz üzere Cumhuriyetin iktisadi ve sosyal kazanımları büyük bir tasfiyeye uğramıştır.
Kamu yararının yerini kayırılanların çıkarları almıştır. Piyasacı, rantçı dönüşüm sürecinde mühendislik-mimarlık uygulamaları ile halkın yaşam ve üretim alanları da olumsuz biçimde etkilenmiştir. Kamuya ait büyük sanayi kuruluşlarının özelleştirilerek yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmesi; ülkemiz ve halkımızın yoksullaşması; laiklik, demokrasi, anayasa ve hukuk normlarının tasfiyesi ile mühendislik eğitimi ve uygulamalarındaki gerileme, kısaca her şey birbirleriyle bağlantılıdır.
İçte ve dışta kaotik günlerden geçiyoruz
İşsizlik ve yoksulluk halkımızı ve meslektaşlarımızı sarmış; emeklilerin bugünü, meslektaş adaylarımız ile gençliğin tamamının geleceği ellerinden alınmıştır. Kamusal mesleki denetim yetkilerimiz budanmış; meslek örgütlülüğümüzün yasası defalarca değiştirilmek istenmiştir. Geçmişin gözde meslekleri olan mühendisliğin, hekimliğin, öğretmenliğin ve daha birçok mesleğin itibarı neredeyse sıfırlanmıştır. Merkezi politikalardan yerel uygulamalara dek bilim, teknik ve liyakat dışlanmış, onların yerini hurafeler ve dinselleştirme almıştır. İçte ve dışta kaotik günlerden geçiyoruz
Halk iradesi gasp edilmektedir. Hukuk dışı uygulamalar had safhadadır. Her itiraz, her hak arama eylemi devlet şiddetiyle bastırılmaya çalışılmaktadır. Çok partili siyasal düzenin temelleri yıkılmaya ve seçim güvenliği bir kez daha yok edilmeye çalışılmaktadır. Amaç iktidarın gerileme sürecini durdurmak, sömürü ve baskı rejiminin ömrünü uzatmaktır. Diğer yandan dünyanın başına bela emperyalizm, iktidara “meşruiyet” verir gibi yaparak ondan büyük ödünler alıyor, kendisine bağımlılığı pekiştiriyor ve iktidarı, Filistin’in Filistinlilerden arındırılması, Suriye’nin ve bölgenin daha fazla istikrarsızlaştırılması sürecine ortak ediyor.
Bu noktada bağımsızlık, demokrasi, laiklik ve kamuculuğun, ülkede-bölgede-dünyada barış politikalarının hakim olması ve geleceğimizi ellerimize almamız için güçlerimizi birleştirmemiz gerekmektedir.”
Kongredeki sunumlar, görüş ve tartışmalar ışığında oluşturulacak olan sonuç bildirisi daha sonra kamuoyuna sunulacak.






Endüstri-Dünyası’nın amacı; endüstriyel mühendisliğine dünyanın her yerinde üretilip Türkiye pazarına sunulan yeni ürünler ve hizmetler ile ilgili bilgi vermektir. Eğer siz de firmanızın yeni ürünlerinin Endüstri Dünyası’nda yer almasını istiyorsanız lütfen teknik basın bültenlerinizi editörlerimize gönderin.














































